’ MAVİ MASAL DÜNYA ’ sına hoşgeldiniz. MASAL DÜNYASI DÜNYA MASALLARı- ‘TÜRK MASAL’ları, çocuklar ve büyükler için masallar ve de ilerleyen zamanlarda ‘HİKAYE’ler. ‘ÖYKÜ’LER Bulacaksınız. Hello and welcome to the "BLUE TALE WORLD ". Here are world tales, “TURKISH TALES”, tales for children and adults, and “STORIES” in the future. You will find "STORIES".

DÜNYA MASALLARI                  

YALANCI ÇOBAN

 Bir varmış bir yokmuş

 Zamanın biride bir ülkede küçük sevimli bir köy varmış. Bu köyün küçük tatlı bir çobanı varmış. Bu çoban her sabah köylülerin koyunlarını toplar yaylalarda gezdirir sonrada akşamları hepsini evlerine bırakırmış.

 Günlerden bir gün küçük çoban koyunları sabah erkenden alıp dağ tepe gezdirip otlatırken canı çok sıkılmış. Ne yapsam da eğlensem derken aklına bir fikir gelmiş. Ben köylüleri korkutursam çok eğlenirim demiş. Hemen koşarak köye gelmiş ve köyün tam ortasında bağırıp çağırmaya başlamış’ Yetişin yetişin koyunları kurtlar yedi ‘ diye bağırıp çağırdıkça  köylüler telaşla kazmayı küreği kaptığı gibi koyunların olduğu yere gelmişler .

  Bir de bakmışlar ki koyunlar otlamaya devam ediyor. Ortada ne kurt var. Küçük çoban ise onlara bakıp telaşlı korkuyla koşuşan köylülere bakıp gülmekte. Köylüler bunu görüce çok kızmışlar . Küçük çoban onların işlerini güçlerini bırakıp gelmesine neden olduğu için ‘ bir daha böyle bir şey yapma yaparsan sana bir daha inanmayız ‘ demişler ve işlerinin başına dönmüşler.

 Gel zaman git zaman küçük çoban koyunlarını dağ bayır otlatmaya devam ederken gene canı çok sıkılmış ‘ bu dağ da bayırda eğlenecek hiçbir şey yok ki ‘ ‘ çok sıkılıyorum. Dağlarla mı konuşuyum. Koyunlarla mı eğleneyim deyip gene köylülere oyun oynamaya karar vermiş.

 Gene koşarak köye gitmiş bağırıp çağırmaya başlamış ‘ Yetişin çabuk gelin kurtlar koyunları yedi. Koşun ‘ demiş. Köylüler ilk önce inanmakta zorlansalar da küçük çobanın telaşlı haline kanıp kazma küreklerini kaptıkları gibi koyunların yanına gelmişler bir de bakmışlar ne kurt var nede başka bir şey koyunlar ise kendi halinde otlamaktalar. Tam küçük çobanı neden yalan söylediğini soracaklarken bir de bakmışlar küçük çoban onların haline bakıp gülmekte. Çok eğlendi her halinden beli olan küçük çobana çok kızmışlar ve ‘ Bir daha sana inanmayacağız. Bundan sonra senin adın yalancı çoban demişler ‘ Ve kızarak işlerinin başına dönmüşler.

 Günler günler geçmiş yalancı çoban koyunları otlatırken canı çok sıkılmaya başlamış. Gene köylülere bir oyun oynasam mı diye düşünürken bir de bakmış kurtlar koyunların peşinde ‘ Ne yapsam ne yapsam’ demiş. Koşarak Köye gelmiş. Ter kan içinde bağıra çağıra bağırmaya başlamış ‘ Yetişin koyunları kurtlar yiyor yetişin ‘ diye bağırmış çağırmış hatta kapı kapı dolaşıp köylülere yalvarmış ama hiç biri inanmamışlar Sonunda bir kürek kapıp koşmaya başlayınca köylüler yalancı çobanın doğruyu söylediğine inanıp koşmuşlar ama ne mümkün kurtlar koyunların yarısını yemişler.

 Bunu gören yalancı çoban kimse ona inanmayınca yaptığı hatanın büyüklüğünü görünce çok pişman olmuş. Köylüler ‘ Bak yalan söylemenin sonuçlarını gördün mü! Yalan söylemek ne kadar kötü gördün mü ! Bir sürü koyunumuzdan olduk ‘ demişler. Yalancı çoban ise yaptığı hatayı anladığı için köylülerden defalarca özür dilemiş ve ‘ Bir daha yalan söylemeyeceğim ‘ diye özür dilemiş.