TOPLAYICI

Toplayıcı

TOPLAYICI

 Adam daha yirmilerindeydi. Karısını motorunun arkasına almış şehrin soğuk sokaklarında dolaşıyordu. Her gördüğü çöpün başına çekip karısıyla beraber boylarından büyük motorlarına bağlı sepetlerine buldukları işlenebilir satılabilir ne varsa elleriyle yarı bellerine kadar girdileri çöpten topluyorlardı. Sabahın il ışıklarına kadar dolaştıktan sonra adam karısını herkesin işe gitmek için kalktığı sırada eve bırakıp topladıklarını satmaya gidiyordu. Aldığı iki kuruşu cebine koyup. Kirli ellerini yıkayıp evine huzur içinde gelen adam üstündeki kiride banyoda bırakıp çocuğuna sarılıp uyuyordu. Adam yorgunluğunu yatağındabırakıpkendinden daha yorgun karısı ile kazandığı iki kuruşla Pazar Pazar gezip ucuz ne varsa alıp evlerinin yolunu tutarken gülen gözlerle bakan çocuklarına sarılıp sıcacık çorbalarını mutlu sofralarında yiyip mutlu huzurlu yaşıyordu.

Akşam olmak üzereyken adam kızının istediği çikolatayı almak için bakkala giden adam  dilenciyle ilgili konuşulanları duydu. Bakkal mahale sakinleri ile tavla oynarken ‘ Adam dilencilikle aldı yürüdü. ‘

 Mahalleli ‘ Üç karısı varmış. Biri bizim arka evde oturuyor. Evde onlarınmış. ‘

 Mahalleli ‘ Biride bizim yandaki evde oturuyor. ‘

 Bakkal ‘ Bende duydum ki bu adamın bir sürü evleri , arabaları varmış. ‘

 Mahalleli ‘ Adam dilencilikle hepimizden zengin oldu. Bizde mi dilenci olsak !’

Toplayıcı duyduklarına inanamadı insanlar başkasını kandırıp para kazanan mal üstüne mal koyan adama imreniyorlardı. Dürüstlük , namuslu olmak, helal ekmek yemenin, huzurun  mutluluğun önemi yoktu. Çikolatayı almadan evine döndü. Akşam onlar çıkarken dilenci karısıyla eve  gelirken toplayıcıya bakıp ;

 Dilenci ‘ Komşum neden kendini karını bu kadar yoruyorsun ? Geceleri sabah kadar çöplüklerde gezeceğine git bir köşe başına kızıınıda yanına al bak bir aylık kazancını bir günde nasıl kazanıyorsun. ‘

 Toplayıcı dilenciye yaklaşıp ‘ Yapıyım yapayımda o kazançla kazandığım ekmeği nasıl yiyeceğim. Ben kendi ellerimle kazandığımı yemeyi istiyorum. Sen hiçbir şey yapmadan bir koliyi kaldırmayıp , ufacık bir yorgunluk çekmeden sadece olmayan şeyleri söyleyip insanları buna inandırarak gelen parayı istemiyorum.Sana iyi akşamlar . ‘

 Dilenci ‘ Sen uğraş dur bakalım. Benden sana kolay para kazanma yolu gerisi senin bileceğin iş. ‘

 Toplayıcı ‘ Az olsun helal olsun . Hayırlı olsun . Bereketli olsun . Benim olsun. Emeğin ekmeğinin kıymeti olur. ‘

 Toplayıcı soğuk sokaklarda gezerken dilenci evinde keyifli bir akşam geçiriyordu.

Mavi İlkay Masal.

Değerlendirme: 1 / 5.

2 yorum

  • Hüseyin İbiş

    ben her zaman söylerim zaten hakkın olmayanla geçineceğine acından ölmen daha hayırlıdır genelde cuma namazlarından çıkarken cami önüne oturan dilencileri görüyorum beraber gittiğimiz ev sahibime diyorum ki şunlara para verme ağabey bunlar sizin duygularınızı sömürerek bizim gibi insanların da küçük düşmesinde büyük rol oynuyorlar.
    ben her zaman dilencilerin ceplerinin normal insanlar tarafından doldurulmaması taraftarıyım fakat insanlara şunu anlatamıyorum kapımıza gelen her dilenci cami önünde oturup para isteyen her dilenci gerçekten fakir değildir.
    ya körlüğü ya topallığı ya da gerçek olmayan 5 kuruş parasızlığı kullanarak insanların duygularını sömürüyorlar.
    bazı insanlarda olsun biz yinede kapıya geleni boş çevirmeyelim muhabbetine girip onların ekmeklerine yağ sürmekten vazgeçmiyorlar.

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın