tuz yüklü eşek sünger yüklü eşek

TUZ YÜKLÜ EŞEK SÜNGER YÜKLÜ EŞEK
Bir zamanlar uzak bir ülkede akılı bir seyyar satıcı yaşarmış. Bir gün ;
Deniz kenarında tuzun daha ucuza satıldığını öğrenen seyyar satıcı eşeğini alıp yola düşmüş. Eşeğin de sahibininde keyfi yerindeymiş. Seyyar satıcı deniz kenarında çok fazla miktarda tuz satın almış ve eşeğine yüklemiş. Hayvan, ağır tuz yükü altında güçlükle yürüyebiliyormuş. Zavallı eşeğin ağırlıktan beli bükülmüş .Keyifle geldiği yolu gidemez olmuş.
Seyyar satıcı ve eşek bir ırmak kenarındaki patikadan geçerlerken,yükünü zor taşıyan eşeğin ayağı kaymış ve sırtındaki tuz çuvalları ile birlikte suya düşmüş. Tuz suda erimiş ve beli bükülen eşeğin yükü hafiflemiş.
Sırtındaki yükü hafifleyen eşek, artık hoplaya zıplaya gidiyormuş. Satıcı, birkaç gün sonra yine tuz satın almak için deniz kenarına gitmeye karar vermiş. Tabii bu işten karlı çıkmayan satıcı halinden hiç memnun değilmiş.
Seyyar satıcı bu defa önceki zararını kapatmak için daha fazla tuz almış ve eşeğine yüklemiş. Ikına sıkına yürümeye çalışan eşek, aynı patikadan geçerken, bu sefer kendini mahsus suya atmış. Tuz suda eritmiş, eşek yine yükünden kurtulmuş.
Para kazanayım derken zarara uğrayan satıcı, eşeğin bilerek aynı yerde düştüğünü fark eden seyyar satıcı eşeğe bir oyun hazırlamış. İki gün sonra, eşeğine sünger yüklemiş ve eşeğini önüne katarak deniz kenarına gitmiş.
Akılı geçinen eşek patikadan geçerken aynı oyunu oynamak için kendini yine suya atmış. Ama bu defa evdeki hesap çarşıya uymamış, suyu iyice emen süngerler taş gibi ağırlaşmış. Bin bir güçlükle sudan çıkan eşeğin şimdi boynu bükülmüş, kulakları düşmüş. Kendi kendine’ yüküm neden hafiflemedi ‘ diye kara kara düşüne evin yolunu tutmuş.
J .de La Fontaine