hera ya dert yanan tavus kuşu

HERA YA DERT YANAN TAVUS KUŞU
Uzun zaman önce zamanlardan bir zaman günlerden bir gün tavus kuşu tanrıca Hera ya dert yanken ;
Tavus Kuşu: ‘ Tanrıçam boşuna dert yakınıyor değilim. Bana öyle ses vermişsiniz ki kimse beğenmiyor. Kimseye hoş gelmiyor tatlı dilim.Oysa Bülbüle ne güzel ses vermişsiniz. O minnacık kuş O bir ötümü baharı şenlendiriyor. O tatlı diliyle erkesi kendine hayran bırakıyor’ demiş.
Hera ( Junon ) tavus kuşuna çok kızmış sinirle:’ Kıskanç kuş Sen susmalıydın. Bülbülü kıskanmaya ne hakkın var senin. Boynunu saran gökkuşağı tüylerin ne oluyor. Her yerin gökkuşağı ile donanmışsın. O alımla çalımla yürüyüşünü o gererek açtığın alımlı kuyumcuyu andıran o kuyruğunu unutursun. Bu göğün altında senin sahip olduklarına hangi kuş sahip. Senin kadar gözlere güzel olan gözleri şenlendiren. Her yaratılanda bütün her şey olamaz ki. Her canlının ayrı bir değeri vardır. Kimi güçlüdür kimi de görkemli. Şahin çeviktir kartal atılgandır. Karga iyi haber getirir kuzgun kötü haber getirir. Hepsi sesinden de özeliklerinden memnundur. Sen neden şikayet ediyorsun.’ ’Kes yakınmayı yoksa alırım şimdi sırtındaki gökkuşağı elbiseyi.’ Demiş.
J.de La Fontaine.