MAKARNA

Makarna

                                       MAKARNA

  Bir varmış bir yokmuş zamanın birinde büyük mü büyük bir evde  küçük bir köpek doğmuş.

  O kadar küçükmüş ki doğduğunda avuç içi kadarmış. Bu minik köpek çok ama çok sevimli  bir o kadar da akılıymış.  Bu küçük köpeğin adı makarnaymış. Makarna sahipleri tarafından çok seviliyormuş.

  Makarnanın kocaman kırmızı burnu , kahve rengi beyaz tüyleri ,kahve rengi fındık gibi gözleri ve minicik kuyruğu varmış.

 İşte bu sevimli köpeğin kocaman evinde kocaman bir ailesi varmış. Annesi ve babası ; Pelin annesi onun annesi babası ve pelin annesinin eşi olan babası varmış.

 Makarna onu çok severmiş ; onlar da onu çok severlermiş. Annesi makarnayı yanından hiç ayırmazmış. Sadece pelin annesi gelince izin verirmiş. Oda  gelince onu avucuna alıp sever pamuklara sarıp uyuturmuş.

 Minik makarna pamuklara sarılı büyümüş. Tam yürümeye başladığı gün daha adım atmadan evini  tanımak için koşmaya başlamış. Koşuş o koşu olmuş. Minik makarnayı kimseler tutamamış.

 Makarnayı bulmak için her gün evin altına üstüne getirirlermiş hep annesi bulurmuş.

 Günlerden bir gün makarna daha doğru düzgün yürüyemezken annesi kardeşi ile uyurken makarna uyanmış ve kimseye görünmeden ortadan kaybolmuş.

  Makarna kapısını açık bulduğu odaya dalmasın mı ! Oda kocamanmış her şey o kadar büyükmüş ki makarna bir an çok korkmuş. Önce koşmak istemiş yerler öylesine kayganmış ki kaymış patilerini zorlukla bir  araya toplamış ve yavaş yavaş kaymadan yürümeye çalışarak dolaşmaya başlamış. Burası kocaman yem yeşil garip garip kokuların olduğu bir yermiş . Makarna nereye baksa dev ağaçlar görüyormuş bu ağaçların dalları yerlere değiyormuş.

 Dev gövdeleri o kadar sertmiş  ki birine koşmayı denerken çarpmış ; uzun süre başı ağrımış. Makarna bu dev ağaçların arasından geçiyor ama bir türlü bitmiyorlarmış. Bagzen güneş ışığı ve hafif bir rüzgarla ağaçlar dans etmeye başlatınca makarna da çok mutlu oluyormuş. Bir bakmış ki ağaçların bağzılarının renkli renkli çiçekleri var.

  Bu çiçeklere yaklaşmış bakmış içleri de bir değişik koklamış çok güzel kokuyorlar derken birden ağacın çiçeklerinden birinden kocaman bir şey çıkmış. Bu şey o kadar büyükmüş ki neredeyse makarna kadarmış. Siyahlı sarılı bu koca böcek uçuyormuş ve makarnayı görünce hiç sevmemiş. Makarnanın da onu sevdiği pek söylenemezmiş. Derken makarna vız vız diye uçmaya başlayan böcekten çok korkmaya başlamış. Çünkü böcek makarnanın bir sağına bir soluna gidiyormuş. Makarna böceğin kendisine saldıracağını anlamış.

 Böcek hiç durur mu: ‘ Vız vız benim yerimde ne geziyorsun. Burası benim çabuk kaybol ‘ demesin mi.

 Minik makarna ne yapacağını şaşırmış ve geldiği yeri unutup tam tersi yönde can havli ile koşmaya başlamış. Koşarken patileri parlayan yerlerden dolayı kayıyor makarna bir sağa bir sola savruluyormuş.

 Bu sırada annesi de makarnayı aramaya çıkmış eşine de diğer yavrularının yanında kalmasını söylemiş. Bu sırada evde kimsecikler olmadığı için sessizlik varmış. Sadece bir odanın kapısı açıkmış. Makarnanın annesi hızla oraya koşmuş bu sırada pelin ile karşılaşmışlar. Pelinde makarnayı sormuş. Bakmış anne endişeli makarnanın kaçtığını anlamış. ‘ Hadi Makarnayı beraber arayalım’ demiş. Anne odadan içeri girince Pelinde peşinden girmiş.

 Makarna koşarken o kocaman böcekte kahkahalar atarak peşinden geliyormuş ‘ Vız vız burası benim senin bura işin yok çabuk kaybol yoksa sana yapacağımı bilirim ‘ demiş. Ve makarnanın tam tepesini den geçmiş.’ VIııızzzzz’ .

 Makarna öyle korkmuş ki kendini yere atmış ve kaymaya başlamış döne döne bir ağaca çarpmış ve ağaç sallanmaya başlamış o kadar büyükmüş ki salana sallana makarnanın üstüne devrilecekmiş.

  Makarna bunu fark edip kalkmak istemiş canı da yanıyormuş ama bir türlü kalkamıyormuş. O böcek bir daha üstünden geçmiş.

  ‘Şimdi gününü göreceksin ufaklık . Bu senin üstüne düşecek ve sen ‘ derken birden içeri iki büyük karaltı girmiş ikisi de koşmuşlar biri havlıyormuş.

  Büyük böcek sesi duyunca korkup kaçmak istemiş ama tepesinde kocaman bir el belirmiş ve savrulmuş. Makarnanın annesi koşarak onu kovalıyormuş. El ise koca ağacı yakalamış ve makarnayı kurtarmış. Sonra annesi makarnayı koklamış öpmüş kucaklamış makarna ise korkudan kalbi yerinden çıkacak gibi atarken annesini ve Pelini gördüğü için çok memnunmuş.

 Pelin makarnayı kucaklamış hemen sevmiş okşamış . Makarnanın başındaki yarayı görüp sarmak için bir masaya geçmiş makarnayı masaya koymuş kendi de bir sandalyeye oturmuş annesi de diğer sandalyeye makarna dev ağaçlara bakıyormuş ama artık o kadarda büyük değillermiş. Hatta bir çoğu Pelinden bile küçükmüş. Hemen ayaklanan Makarna bir sağa bir sola bakıp etrafındaki dev ormanı incelerken annesi onun yaramazlığına çok kızmış. ‘Hav hav . Makarna otur bakıyım ‘ demiş.

 Makarnada üzgün ve mahcup otururken etrafına bakmaktan geri kalmamış. Derken Pelin elinde bir şeyler gelmiş. Makarnanın başına sürmüş Makarnanın canı yanıyormuş. Sonrada orayı bir güzel sarmış.  Makarnayı kucaklayıp sevmiş okşamış. ‘ Ah Makarnacım bak ilk keşif gezin bir kazayla sonlandı. Ama merak etme bu krem sana iyi gelecek. ‘ demiş .

 Sonra annesi yanlarında Pelinin kucağında koca ormanı gezmeye çıkmışlar. Pelin bütün ağaçları bir bir göstermiş. Bu sırada kocaman böcek tekrara ortaya çıkmış. Makarnaya bakarak ‘ vız bir daha buraya gelme gelirsen sana ne olacağını anlatmama gerek yok ‘ demiş.

 Makarnanın annesi havlayınca Pelin Dev yaban arısının farkına varmış ‘ ah sen demek Makarna mı korkutan sendin. Senin burada ne işin var. Senin yerin dışarısı burası bizim seramız. Çabuk çık çıkmaz san ilaçlatmak zorunda kalacağım ‘ demesiyle yaban arısı vız demiş ve gökyüzüne doğru çıkmış. Orada bir pencere varmış oradan dışarı çıkıp gözden kaybolunca Makarna buranın evin bir odası olduğunu hemen anlamış.

  Pelin makarnayı okşayıp sarılırken ‘ Ah makarnacım işte dünya böyle tehlikeli bir yer. Merak etme ben ve annen yanındayız ‘ demiş. Annesi de’ hav hav’ diyerek Pelini onaylamış.

  O gece Makarna erkenden uyumuş. Yaşadığı maceranın etkisiyle bazen gülüyor bazen de korkuyormuş. Pelin ise makarnayı sık sık sevmiş okşamış. Annesi de yanından bir an ayrılmamış. Kardeşi ve babası da yanı başında uyumuşlar.

Mavi İlkay Masal.

Değerlendirme: 1 / 5.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s