’ MAVİ MASAL DÜNYA ’ sına hoşgeldiniz. MASAL DÜNYASI DÜNYA MASALLARı- ‘TÜRK MASAL’ları, çocuklar ve büyükler için masallar ve de ilerleyen zamanlarda ‘HİKAYE’ler. ‘ÖYKÜ’LER Bulacaksınız. Hello and welcome to the "BLUE TALE WORLD ". Here are world tales, “TURKISH TALES”, tales for children and adults, and “STORIES” in the future. You will find "STORIES".

          BEREMEN MIZIKACILARI

   Zamanın birinde bir ülkede yaşayan yaşlı bir eşek varmış. Eşek artık yük taşıyamaz yol gidemez olmuş. Sahibi de artık yeni bir eşek almaya karar vermiş. Eşek bu duruma üzülürken sahibi ‘ Bu eşek çok yaşlandı yeni eşek alacağımıza göre işe yaramayan bu yaşlı eşeği beslemeye gerek yok ‘ demiş ve yaşlı eşeği beslemeyi bırakmış.

  Aç kalan eşek sahibinin artık istemediğini anlamış ‘ Sahibim artık beni istemiyor en iyisi buralardan gidiyim’ demiş ve yola çıkmış. Yolda nereye gideceğim diye düşünürken aklına ‘ Bremen ‘de şarkıcılık yaparım. Benim sesimi orada beğenirlerdi. Aç da kalmam ‘ demiş ve yoluna devam etmiş.

 Gitmiş gitmiş. Bakmış  yaşlı  bir köpek . Bu yaşlı köpeğin beli iki büklüm olmuş. Eşek hemen köpeğin yanına gitmiş. ’Köpek kardeş neyin var belin bükülmüş. Hasta mısın ‘ demiş. Köpek durup eşeğe bakmış ve acı acı gülüp ‘ Ah eşek kardeş senin derdin ne ise benim ki de o yaşlandığım için sahibimle avlara çıkamıyorum. O da benim işe yaramadığımı düşündüğü için beni bıraktı. Bende gidecek bir yer arıyorum’ demiş. Bunu duyan eşek ‘  Ah köpek kardeş bende gidecek ararken aklıma Bremen geldi. Oraya gidip şarkı söyleyerek yaşamaya çalışacağım. Sende benimle gelsene ‘ demiş. Köpekte kabul etmiş. İki arkadaş şarkı söyleye söyleye yollarına devam etmişler.

 İki yaşlı arkadaş zor da olsa yollarına devam etmişler. Gitmişler gitmişler . Bir de bakmışlar bir damın üstünde üzgün üzgün yatan yaşlı bir kedi . Eşek dayanamamış ‘ kedi kardeş derdin nedir?’ demiş. Kedide ‘ Ah eşek kardeş çok yaşlandım. Farelerin peşinden koşamaz oldum. Fareler bile benimle alay eder oldu. Sahibim fareleri yakalayamadığımı görünce beni istemez oldu ‘ demiş. Köpek kediye ‘ Biz Bremen e gidip şarkı söyleyip yaşayacağız istersen sende gel’ demiş. Kedide onlara katılmışlar. Bu sefer üç arkadaş birbirlerinden kötü sesleriyle şarkı söylemeye başlamışlar.

 Gitmişler gitmişler günler sonra bir çiftliğin yanından geçerken bir sesle irkilmişler koşarak dolanıp duran bir horoz onlara doğru geliyormuş. ‘ Kuk ..ku..ri ..kuuuuuu ! onum geldi. Ne yapsam ne yapsam ‘ diye bağırıp çağıran horoza şaşkın şaşkın bakmışlar. 

 Eşek dayanamayıp ‘ Horoz kardeş derdin nedir neden bu haldesin ‘ demiş. Horozda olanı biteni anlatmaya başlamış ‘ Ben artık çok yaşlandım. Tavukları idare edemediğimi düşünene sahibim benden rahatsız. Bu akşamda misafirleri var . Bana öyle geliyorken beni pişirip yedirecek ‘ demiş. Eşek ‘ Vah vah horoz kardeş  bizde evlerimizden ayrıldık Bremen e gidip orada şarkıcılık  yapacağız ‘ demiş. Horoz canın kurtulacağını anlayınca çok sevinmiş  düşmüşler yola .Şimdi dört arkadaş şarkı söyleyerek yollarına devam ediyorlarmış.

 Bu dört arkadaşın sesini duyanlar yollarını değiştirir olmuşlar. Yollarda rastladıkları ağaçlardan meyve toplayıp derelerden su içerek günlerce yol gitmişler.

  Gitmişler gitmişler yorgunluktan perişan kalacak yer yiyecek yemek aramaya başlamışlar. Etrafta yiyecek hiçbir şey bulamamışlar. Tam ‘Açlıktan öleceğiz.’ Derken bir de bakmışlar küçük bir kulübe ışığı süzülüyormuş. Sessiz sessiz  yaklaşmışlar . Horoz ben pencereye yaklaşıp bir bakıyım içerde neler oluyor demiş. Bir de bakmış ki içerde birkaç adam yerde bir sürü altın para varmış . Bu adamlar soydukları evlerden bahsedip eğleniyorlarmış. Önlerinde de çeşit çeşit  yemekleri gören horoz koşup arkadaşlarına gördüklerini anlatmış. Hemen bir plan yapmışlar.  Eşek planı yapmış arkadaşlarına anlatmış onlarda kabul etmişler ve hemen pencerenin önüne gelmişler eşeğin sırtına köpek köpeğin sırtına kedi kedinin sırtına horoz çıkmış ve hepsi birden bağırmaya çağırmaya korkunç sesler çıkarmaya başlamışlar.

 İçerde ki hırsızlar sesi duyunca çok ürkmüşler sonra birden bakmışlar dışarda garip bir yaratık varmış. Dört hırsız öyle korkmuşlar öyle korkmuşlar ki;

  Birinci:’ Bu bir canavar ‘ demiş.

 İkincisi’ Bu bir yaratık ‘ demiş.

 Üçüncü: ‘bence cadılar bastı burayı ‘ demiş.

 Sonuncusu:’ Annemi istiyorum ‘ demiş ve kapıyı açtığı gibi kaçıp gitmiş. Peşinden diğerleri  kaçmışlar. Onlar korku içinde gece karanlığında kaça dursunlar dört arkadaş küçük kulübeye girip bir güzel yemekleri yiyip bitirmişler. Sonrada dinlemeye çekilmişler.

 Bu sırada canavarın gittiğini düşünene hırsızlar korka korka geri gelmişler. Ama dört arkadaş hazırlıklıymış. Kapı açılır açılmaz eşek ‘ şimdi ‘ demiş ve hepsi birden saldırmışlar bağırıp çağırmaya başlamışlar derken neye uğradığını şaşıran hırsızlar dönmemek üzere gitmişler. O günden sonra dört arkadaş küçük kulübelerinde mutlu mutlu yaşamışlar.