GÖLDE Kİ BALIKÇI

Gölde ki Balıkçı

                      GÖLDE Kİ BALIKÇI

 Bir adam her zaman yaptığı gibi oltasını kovasını ve yiyeceklerini alıp kayığına atladığı gibi göle açıldı.

 Yılın farklı zamanlarında birkaç kez yaşadığı şehre yakın göle gelip sabahın ilk ışıklarından akşamın alaca karanlığına  kadar balık tutardı. Her seferinde de kovası balıklarla dolar ailesine ziyafet verirdi.

 O sabahta erkenden yola çıktı. Arabasıyla göle doğru ilerlerken havada hafifi bir yağmur şiddetli denebilecek bir rüzgar vardı. Aslında bu havada hiç göle açılmazmış. Adam sabah evden çıkarken eşine ‘ Beni bugün beklemeyin’ yazan bir not bırakıp ayrıldı . Canı çok sıkın olduğu için küçük kayığıyla göle açılmak istedi.

 Her canı sıkıldığında bunu yaptığı için kimse endişelenmezmiş. Saatlerce sesiz sakin ortamda düşünceleriyle baş başa kalmak ruhuna iyi geliyordu. Her fırsatı değerlendiren adam bu fırsatı da kaçırmadı ve hafif hafif rüzgar eserken göle açıldı.

 Kürekler asılmış. Kısa sürede gölde avlana bileceği bir yere geldi. Kürekleri kenara koyup oltasına yem taktı ve hemen suya bıraktı. Adam a saatler sürecek bekleyişle beraber rüzgarın ağaç yapraklarıyla dansı suyun ahengi iyi gelmişti.

  Kısa sürede son zamanlarda yaşadıkları düşüncelerinde gezinmeye başladı. Ufak bir balık düşüncelerine mola verdirdi. Küçük balığı  alıp su dolu kovasına koydu. Tekrar oltasını suya attı. Saatlerce gölü izledi ve rüzgarın ağaçlarla sohbetini dinledi. Artık bütün dertler bitmiş; sadece o ve göl kalmıştı. Bir de baktı ki , Kova balıklar için bile kalabalık olmuş.’ Akşam olmasına daha var. ’Buradan ayrılmak istemiyorum’ diye düşündü.

 Adam telefon kullanmayı sevmediği için ‘ Nasıl olsa karıma not bıraktım. Çocuklar okul ,iş telaşında. Beni merak edecek kimse yok. Balık avlamaya devam edeyim’ diye düşündü. Gölün o hoş melodisi ile gözlerinde bir ağırlık , ruhunda tatlı huzur yayıldı. Uyku öyle tatlı geldi ki  gözleri kapandı. Adam oltası elinde uykuya daldı.

 Tatlı bir uykusunda uyandığında hala uyuduğunu zannetti; oysa gölün ortasındaydı. Elinde hala oltası duruyordu. Birden nerde olduğunu hatırladı ve etrafına baktı ;her yer karanlıktı. Telaşla oltayı çekti . Oltanın ucunda balık vardı. Balığı çıkarıp kovayı elliyle buldu ve balığı attı. Oltayı bırakıp kürekleri aramaya başladı. Geldiği yeri bildiğini düşünen adam rüzgarın onu nereye sürüklediğinin farkında değildi.

 Karanlıkta kürekleri eline alıp hemen çekmeye başlamak için  telaşla hareket etti ve bir anda kayık sallanmaya başladı. Neredeyse kayık devrilecekti. Adam devrilmemek için çabalarken küreklerde birini düşürdü. Karanlığın derinliğinde kürek kaybolurken içine düştüğü karanlıkta kaybolduğunu hissetti. Tek küreği ile  kıyıya gitmeyi denedi ama mümkün olmadı. Telaşla kürek çekmeye çalışırken  kayık kendi etrafında döndü.

 Kala kaldı:’ Burayı bilen var mı? Benim eve dönmediğimi fark eden olmuş mudur?’ diye düşündü sonra kendine kızıp ‘O ne saçma düşünce hanım fark etmiştir. Hatta çocukları da telaşa düşürmüştür. Burayı biliyorlar mı? Bir kez pikniğe gelmiştik. Belki hatırlarlar ‘  diye düşündü. Umutlandı ama gene de kendini korumalıydı. Hemen yanındaki montu el yordamıyla bulup giydi.  Yanına bir paket bisküvi ve su vardı. Onları bulup biraz atıştırdı. ‘ Onlar gelene kadar bunlarla idare ederim ‘ diye düşündü. Etrafta ne olduğunu görebilmeyi istedi hemen aklına mangaldan kalan kibritin montun cebinde olduğu geldi. Hemen bir tanesini yaktı ve etrafa baktı kıyıdan çok uzaktı göremiyordu bile ve bu güzel göl çok karanlıktı hatta ürkütücüydü.

 Uzun bekleyişi sanki saatler sürmüştü. Bir den kıyıdan geldiği anlaşılan sesler duydu. Kibriti azdı kullanmadı. Sesler artı hışırtılar yükseldi ve ona hırıltılar ve uluma gelmeye başladı. Kurtlar olduğunu anladı. İleri ormana doğru baktı ve gördü delici parlak birkaç göz göründü. Kokusunu almışlardı. İşler kötüleşiyordu. Rüzgar kayığı o tarafa götürüyordu. Gece karanlığında karaya çıkarsa kurtların ona ne yapacağını düşünüp korktu. Kayığın içine girdi ; yere oturdu. Montuna sarıldı; üşüyordu. Eline küreği aldı. Kıyıya yaklaşacak olursa ittirip uzaklaşacaktı ‘ Ah keşke hanımı dinleyip telefon alsaydım. Şu aleti hiç sevemedim.  Ne gerek var. Önceden cep telefonu mu vardı. Sabit telefon yeter bir şey olursa oradan ararım demeseydim .‘ diye düşündü bir süre.

 Gecenin geç saatleriydi. Çok üşüyordu. Yiyeceğini ve suyunu idareli kullanıyordu. Ay yükseldi. Gölün üstünde onu aydınlatmaya başlamıştı. Kurtlar ona bakıyorlardı; Karanlıkta silik suretler olarak bir onlar birde ağaçlar vardı. Adam çaresizce karanlığa bakıp duruyordu. ‘Bir çare bir yol var mı ?’diye düşünmekten başka yapabileceği bir şey yoktu.

  Birden köpekler havladı . Hışırtılar artı bir arabanın sesi duyuldu. Bağırtılar artı derken iki el silah sesi yükseldi ve karanlığı delen orman korucuları ve jandarmalar belirdi. Adam şaşkındı gördüklerinin duyduklarının gerçek olduğundan emin olamıyordu. Işıllar göle çevrilince adamı kayıkta olduğunu gören herkes sevindi.

 Adam ise gölün güzelliğinin nasıl esarete dönüştüğünü düşünüyordu. Arabalardan birinden uzun bir halat can simidine bağlanıp adama atıldı ve arabanın vinci adamı kıyıya yavaş yavaş çekti. Kıyıda onu iki çocuğu bekliyordu . Telaş ve endişe içinde babalarına sarıldıklarında onun donduğunu fark ettiler. Ama bu önemli değildi. Babalarını bulup yanına gelmişlerdi. Önemli olan buydu. Adamı ısıtmak için battaniye ve bir fincan sıcak çay geldi.

 Korucular ve jandarma geldiğinde orada yaklaşık on tane kurt olduğunu söylediklerinde adam hiç şaşırmadı. ’Eğer kıyıya çıksa başına neler gelebileceğini onlarda bilmiyorlardı. Adama  ucuz atlattığını’ söylüyorlardı.

 Adam herkese teşekkür etti. Olaylı balıkları da alıp evin yolunu tutuğunda eşi onu göz yaşlarıyla karşıladı. O gece balıkları afiyetle yediler. Tadı damaklarında kaldı. Sabaha kadar balkonda battaniyelere sarılıp ;uzun uzun sohbet edip yaşadıklarını onlara anlatı.

Mavi İlkay Masal.

Değerlendirme: 1 / 5.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s