SİHİRBAZ OZ

 SİHİRBAZ OZ

 KASIRGA GELİYOR

Sıcak bir yaz günüydü. Güneşin ilk ışıkları ile birlikte doğada bir harekettir başlamıştı. Yalnız hayvanlar, insanlar değil, tüm bitkiler de hareket eder gibiydiler. Öylesine bir hareket, bir canlık seziliyordu ortalıkta.

 Küçük evde hayat her sabah erkenden başlıyordu.

 İlk uyananlar horozlardı.

 Hele o kızıl ibik yok mu? Daha ortalık aydınlanmadan  çitin üstüne çıkıp öyle bir ku-ku –ri- kuuuu… diye ötüyordu ki onu duyan tüm horozlar da ötmeye başlıyorlardı.

 Evdekiler bu sesle uyanıyordu.

 Kızıl ibiğe ilk cevabı veren horozlardı kuşkusuz. Onlar evin dışındaydı. Evin içinde ilk cevap veren Toto oluyordu.

 Toto Doroti nin küçük köpeğiydi. Doroti de evin küçük kızı.

 Yattığı yerden doğruldu.

 Köpeğine:’ Sus bakıyım’ diye seslendi.’ Sus Toto ! Daha çok erken .Sen Kızıl ibiğe bakma, o erkenden yatıp uyuyor, sonra da daha ortalık aydınlanmadan başlıyor ötmeye.

 Toto, yatağın başucunda durmuş Doroti yi dikkatle dinliyordu.

 Onun bu halini gören biri konuşulanları tam olarak anladığını, neredeyse ağzını açıp Doroti ye cevap vereceğini sanırdı her halde.

 Dikkatle bakan bir çift göz , durmadan sallanan bir kuyruk ve ağızından çıkan hafif  bir hırıltı.

 Toto nun cevabı buydy işte . Doroti ye; ‘ Haydi , kalk oynayalım. Güneş çoktan doğdu’ diyordu.

Doroti: ‘ Peki peki kalkalım bakalım ‘ diyordu. Küçük kız söylenerek kalktı . Küçük köpeğini kucağına aldı.

 Doroti: ‘ oyun oynamaya doymuyorsun. Bütün koşup oynuyorsun. Senin oynamaktan başka işin yok. Ama benim bağzı görevlerim var  bunu unutma’ dedi.

Toto gözlerini kıstı hızlı hızlı soludu. Dilini çıkarıp Dorot nin  yüzünü yaladı. Doroti de onu okşadı.

 Toto okşamaya dayanamadı. Hemen yayıldı.

 Doroti kendi kendine ‘ eh onunda zevki bu’ diye düşündü. Toto onun en iyi arkadaşıydı.

 Çevrede pek arkadaşı yoktu. Çünkü evleri bahçe içindeydi. En yakın ev , birkaç kilometre uzaktaydı.

 Bu nedenle arkadaş bulması olanaksızdı. Kimi haftalar amcası ve yengesiyle komşu çiftliklere gittikleri oluyordu. O zaman komşu çocuklarıyla oynuyordu.

 Toto bu gezilerden pek hoşlanmazdı. Kısık kısık havlardı. Komşu çocukları Toto u kucaklayıp okşadıkları zaman hemen komşu çocuklarıyla oynamaya başlardı.

 Hele gittikleri yerde bir köpek oldu mu Totonun keyfine diyecek olmazdı.

 Amcası Toto nun huyunu bildiği için : ‘ Hadi Doroti gidiyoruz. Bugün sen ve Arkadaşın Toto çok mutlu olacaksınız’ derdi.

 İşte hayat böylece akıp gidiyordu. Doroti hayatından hoşnuttu. Amcası ve yengesiyle yaşadığı bu eve çok küçükken gelmişti. Anne babası minik bir  bebekken ardı ardına ölmüşlerdi.

 Doroti anne ve babasını anımsamıyordu. Amcası babası yengesi annesi olmuştu.

Amca ve yengesinin çocukları olmamıştı. Doroti ye de çok düşkünlerdi. Bir dediğini iki etmiyorlardı.

 Toto Dorotinin altıncı yaş günü hediyesiydi.

 Doroti mutfağa girdi.

 Ooo.. amca ve yengesi kahvaltıyı çoktan hazırlanmıştı.

Yengesi çayı getirirken: ‘ Günaydın Doroti.. ‘ dedi.

 Amcası öperek Dorotinin yanına oturdu.

 Doroti: ‘ Günaydın amcacım, yengecim ‘ dedi.’ Peki Toto ona günaydın diyen yok mu? ‘ demiş.

 Toto kesik kesik havlıyordu. Amca ve yengesi aynı anda : ‘ Günaydın toto ‘ dedi.

Toto her zaman durduğu yere gitti. Ayakları üzerine uzandı. Gözlerini yengeye dikip kuyruğunu salamaya başladı.

 Bunu gören yenge gülmeye başladı: ‘ çok mu acıktın ‘ dedi.’ Senin de maman hazır’ dedi.

 Yenge Totonun önüne kocaman bir kase sütle içine doğranmış ekmek koydu. Oldukça iştah açıcı görünüyorlardı.

 Yenge masaya oturunca konuşarak yemeklerini yediler.

 Yenge: ‘ Bu gün hava sıkıntılı ‘ dedi.

 Doroti: ‘ hava çok güzel ben bahçe de Totoyla oynayacağım ‘ dedi.

 Toto adını duyunca havladı Doroti ona bakınca havladı . Doroti: ‘ Ne duyarlı bir köpeğim var ‘ diye düşündü.

 Doroti son bardak çayını içip kalkarken yengesine teşekkür etti.

 Totoyla gezmeye çıktılar. Bahçeye çıktılar ağaçların arasında dolaştılar. Toto oyun oynamak , koşmak istiyordu. Dorotini etrafında dolaşmaya başladı. Doroti de totonun oyun oynamak istediğini anladı ve çimenlerin arasında ağaç dalı aramaya başladı. Sonunda istediği gibi bir dal bulup aldı .Eline aldığı dalı havaya kaldırdı. Toto sevinçle havladı. Doroti dalı atıyor gibi yaptı ama fırlatmadı. Kolunu kaldırdı salladı salladı ve sonunda fırlattı. Toto koşarak dalı aldı ve ağzında geri getirdi. Kuyruğu havadaydı. Sevinçle kuyruğunu salarken Dorot inin dalı alıp tekrar alıp atmasını bekliyordu.Doroti Totonun bu haline bakıp gülüyordu. Onu kucağına alıp sarıldı.

 Çiçekler arasında çalışan amcası dorotiye: ‘ Doroti şuraya bak’ diye işaret etti.

 Doroti onun gösterdiği yere bakınca kocaman bir karartı gördü. Doroti yaklaştıkça büyüyen böyle bir şey hiç görmemişti. Hızla yaklaşan şeyin ne olduğunu merak etti.

 Doroti amcasına sordu? Ama amcası telaşlıydı.

 Amcası: ‘ çabuk eve koş .Doroti çabuk eve koş ‘ dedi .

 Doroti totoyu kucağına alıp koşarken amcası da peşindeydi. Yengesi onları kapıda bekliyordu. Korkudan gözleri büyümüştü.

 Amca : ‘ hadi hemen aşağı inelim ‘ dedi  ve kapıyı kapadı.

 Yenge bodruma açılan kapıyı açtı ve Doroti nin inmesine yardım etti. Herkes bodruma inince amca kapağı kapadı.Yanında getirdiği gemici fenerini yaktı. Sağ da solda uçuşan gölgeler Doroti yi korkutuyordu. Korkuyla yengesine yaklaştı ve kollarını boynuna doladı.

 Doroti: ‘ Yenge neler oluyor ‘ dedi.

 Yenge: ‘ Korkma kızım hortum geliyor. Az sonra fırtına çıkacak evimiz yıkılsa da burada güvendeyiz. ‘ dedi.

 Doroti: ‘ Amca evimiz yıkılacak mı ? ‘ diye sordu.

 Amca: ‘ Belki ‘ dedi. Doroti nin duyduğu son ses buydu…

 GÖKLERE UÇUYORLAR

Bir den oturduğu yer salandı. Taban öyle bir salandı ki hem de ne sallanma. Doroti ırmak gibi sallanan tabanın tam ortasındaydı. Kımıldamadan duruyordu. Birden kendini panayırdaki dönme dolapta sandı. içi bir tuhaf oldu yükseliyordu. İçinde bulunduğu bodrumla beraber yükseliyordu.

 Fener sönmüştü. Sanki oturduğu yerde değildi. Yengesi yerinde yoktu her yer karanlıktı ama Toto kucağındaydı.

 Doroti: ‘ yenge amca’ diye seslendi ama sesi uğultu içinde kayboldu.

 Ev sallanmaya devam ediyor da hala uçuyor olmalıydı. Doroti korkmuyordu. Uçmanın verdiği heyecanla başı dönüyor kalbi hızla çarpıyordu.Ama Toto çok korkuyordu. Doroti onu okşayarak yüreklendirmeye çalışıyordu.

 Dororti: ‘ Korkma Toto ‘ diyordu ama bunu nereye varacağını çok merak ediyordu.

 Amcasını ve yengesinin yukarı çıkıp tedbir almaya çalıştıklarını düşündü. ‘ Öyle ya koca ev uçar mıydı?’

 Düşündüklerine güldü. Kasırganın etkisiyle sallanan evin nasıl uçtuğunu düşüne bilmişti. Kendi kendine güldü. Onun gülmesi Totoyu da rahatlattı ve titremesi durdu.

 BU sırada uğultular kesildi. Kayma duygusu ,uçuyormuş duygusu kayboldu. Her şey eski durumuna gelmişti. Doroti etrafı dinledi.

 Fener çoktan sönmüştü ama nerden geldiği beli olmayan aydınlık yayılıyordu.

 Doroti merdivene doğru ilerlerken Toto da arkasındaydı. Basamakları hızla çıktılar ama kapak kapalıydı ve kapağın ağır olduğunu biliyordu. Yengesi de amcası da açarken zorlanmışlardı.

 Umutsuzca kapağı kaldırmak istedi . Kapak kolayca açıldı.

 ‘ Oh dünya varmış ‘ dedi Doroti . Bir an aydınlıktan gözünün önünü göremiyordu.

 Totoda aydınlığa çıkmaktan çok mutluydu . Olduğu yerde sıçrıyordu ve havlıyordu.

 Doroti kapıya yaklaştı. Mandalı kaldırıp dışarı çıktı.

 Doroti: ‘ Aman tanrım ‘ dedi. Bahçeye ne olmuştu? Ağaçlar ne denli yeşildi. Çiçekler ne denli canlı, çimenler ne denli gürdü böyle. O güne kadar bahçeyi hiç böyle görmemişti.

 Tüm ağaç dallarından meyveler sarkıyordu. Doroti şaşkınlıkla baktı. Ancak kışın yedikleri portakal, mandalina yanında yaz meyveleri  şeftali , kayısı bir aradaydı.

 Ya çiçekler böylesine canlı çiçek görmemiş. Dikkatli bakınca renkleri bile tanıyamamış. Çiçeklerin çoğunda altın yaldız varmış.

 Ya kuşlar!…Ağaç dallarında uçuşup ötüşen kuşların kanatları  göz alıcı renklerle bezenmişti. Seslerini o güne dek hiç duymamıştı Doroti .Kuş sesi olamazdı bu sesler. Aslında Doroti , bu çiftlik evinde her tür kuş sesine alışıktı. Ama bu sesleri ilk kez duyuyordu.

Bahçede başka değişikliklerde vardı. Ağaçlar arasından ırmak belirmişti. O tuhaf renkli kuşlar ağaç dallarından süzülüp ırmağın sularına konuyorlar, başlarını suya daldırıp yıkanıyorlardı. Sonra dallara geri yükseliyorlardı. Totoy la bahçe kapısına yürüdüler.

DEVAMI YAKINDA

Değerlendirme: 1 / 5.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s