HAYAT ENGEL TANIMAZ – BARDAK

BARDAK
Adam telaşla bir dükkandan içeri girdi dolaştı tabaklar bardaklar birden porselen bardaklardan üstünde çiçek desenli bir bardağı beğendi ve hemen alıp çıktı.
Kadın özene bezene süslendi . Saçlarını yaptı makyajı hafifti ama kadının güzelliğine güzellik katmıştı. Şık elbisesini giydi ve tam zamanında buluşacakları restoranda ayırttığı masadaydı. Beklerken heyecandan kalbi yerinden çıkacaktı.
Adam telaşla restoranın önüne geldiğinde buluşacakları saati yarım saat geçmişti. İşten çıkıp geldiği için iş kıyafetiyle geliyordu. Her zaman iş önce gelirdi. Sevgilisi bir çiçek gibi giyinmiş masada onu bekliyordu. Onun güzelliğini gözleriyle görsede aklıyla göremeyen adam hemen koşup sarıldı. Kadın iltifat bekledi ama gelmedi. Oturdular. Adam soluklandı. Kadın ‘ hoş geldin. Nasılsın ‘ dediğinde Adam ‘ Hoş bulduk. İyiyim canım sen nasılsın ?’ dediğinde kadın çok memnun oldu. Garson geldi siparişlerini verdiler. Yemeklerini yerken kadının güzelliğini fark edebildi. Yemek yendi kadın adama hediyesini uzattı. ‘Sevgilim ,tanışma yıl dönümümüz kutlu olsun. ‘ Adam hediyesini baktı . Çok güzel bir saatti. Adamın beğenip istediği saatti hediye etmişti. ‘ Adam ‘ Benim beğendiğim saat teşekkür ederim sevgilim. ‘ Kendi hediyesini uzattı kadına sıradan bir çanta içinde sıradan bir paket çıktı. Kadın adamın hediyesini açınca biraz üzüldü ama hiç beli etmedi. Dünyanın en güzel hediyesini almış gibiydi. Bardağı çok beğendiğini söyledi. Sevgilisine teşekkür etti. Bardakla evine geldiğinde bardağı odasındaki çalışma masasına koydu. İçine de birkaç tane kalem koyup . Her gün bardağa baktı. Her gün o bardağı koyacak yer bulamadı. Gözünden sakındı. Her sevgilisiyle konuştuğunda bardağı eline alıp sevgilisini görüyormuş gibi hissetti. Adam ise kadının hediye etiği saati bir dolaba kaldırdı ve orada unuttu.
İşte bu kadınla erkeğin sevgiliye bakışı gibiydi. Biri fazla değer verirken diğeri gereken kadar bile değer bile vermez gibiydi.
Kadın bardağa bakarak mutlu oldu adam işinden gücünden zaman ayırdığında kadına bakmayı tercih etti.
Bir gün adam kadını yemeğe davet etti. Kadın ‘İşte beklediğim gün. Beni hatırladı. Beni önemsiyor dedi. Özendi bezendi süslendi . Adamın karşısına çıktı. Adam işten çıkmıştı. Kadına sadece boş boş baktı. Yemeklerinin ilk lokmasında ‘‘Ben sana önem veriyorum. Ama artık seninle yapamıyorum. Ben bitirmek istiyorum :’ dedi. Kadın duyduklarına inanamadı. Adamdan güzel bir söz belki de evlenme teklifi beklerken olanlara inanamadı. Adam sessizce yemeğini yedi. ‘ İki dost olarak ayrılalım ‘ dedi ve çıktı. Kadın öylece baktı bir süre sonra dayanamadı peşinden koştu. ‘ Beni bırakma beraber olalım. ‘ demek için koştu. Birde baktı. Adam daha arka sokağa girmişti ki bir kadın çıktı. Adamın boynuna atladı. Adam kadına sıkı sıkı sarıldı. Kadınla kol kola yürüdüler. Kadında peşlerinden gidiyordu. Lüks bir restorana girdiler. Şık bir masaya oturdular. Kadın bir kenarda oturdu izledi. Adam kadının elini bir an bile bırakmıyordu. Kadına güzel sözler söylüyormuş gibiydi. Kadın sürekli gülüyordu. Adam cebinden bir kutu çıkardı ve kadına hediye etti. Kadın çılgına döndü adamın boynuna sarıldı. Sonra adam kutudaki kolyeyi kadının boynuna taktı. Kadın arkasına bakmadan çıktı. Eve geldiğinde ilk yaptığı o çok kıymet verdiği bardakla su içti.
Mavi İlkay Masal.