KUŞ

Kuş

KUŞ

 Küçük kuşun kafesini hava alsın diye balkona koymuşlardı. Güneş parıl parıl parlıyordu . Küçük kuş temiz havanın etkisiyle kafesin içinde bir oyana atlıyor bir buyana atlıyordu. Uzaklardan sesler geliyordu. Bağrışan çocuklar ve araba sesleri. Birden Uzaklarda farklı sesler gelmeye başladı. Onun sesine benzeyen sesler. Küçük kuş meraklanmıştı . ‘ Bu seste ne aynı benim gibi konuşuyor ‘ dedi. Sonra ses karşılık verdi. Kafesin içinde çılgınca ötüyordu. Birden birkaç tane küçük kuş geldi. Baktı bunlar ona benziyor ama biraz farklılar. Onlara baktı tüyleri öyle onun ki kadar renkli değiller.’ Kıyafetleri benim ki kadar havalı değilmiş ‘ diye düşündü. ‘ Siz kimsiniz ‘ diye sordu. Kafesin önüne konan kuşlarda ona garip garip bakıyorlardı. ‘ Biz özgür kuşlarız sen neden o kafestesin ?’ .

 Kuş’ Bilmeme ? Burası benim evim. Ben burada doğdum . Burada büyüdüm. Ya siz nerde yaşarsınız eviniz neresi?’

 Kuşlar ‘ Bizim evimiz her yer canımız nerde isterse orda yaşarız. İstediğimiz zaman istediğimiz yere gideriz. ‘ Bu sırada bir başka kuş gelmiş. Arkadaşlarına ‘ arkadaşlar gelin ilerdeki evin balkonunda çok güzel çiçekler var onlara bakalım ‘ demiş. Kuşlar onunla uçup gidecekken  küçük kuş ‘ bende sizle gelmek istiyorum ‘ demiş. O zamana aralarından biri küçük kuşun kafesinin kapısını gagasıyla açmış. Kuşlar ‘ Hadi çık beraber gidelim ?’ demişler. Küçük kuş korkarak olsa da çıkmış ve onların peşine takılmış. Kuşlar küçük kuşu aralarına almışlar. Uçmuşlar uçmuşlar bir evin balkonuna konmuşlar. Küçük kuş çok yorulmuş. Nefes nefes kalmış. Arkadaşları ona gülmüşler. Çok güzel bir çiçeğe bakıp koklamışlar. Balkonda şakalaşıp oynamışlar. Küçük kuş çok eğleniyormuş . Bu sırada birden biri balkona çıkmış. Kuşlar bağırışarak ‘ Hadi küçük kuş kaç . İnsanoğlu geliyor. Kaç ‘ demişler. Küçük kuş insanoğlundan neden korkması gerektiğini anlamamış ama arkadaşları gibi havalanmış. Bu sırada bir süpürgenin darbesinden son anda kurtulmuş. İnsanoğlu ‘ Ah sizi hınzır kuşlar. Balkonumu gene berbat etmişsiniz. ‘ diyormuş. Küçük insanoğlunun neden böyle davrandığını anlamamış. Oysa onun sahibi onu çok severmiş. Her akşam onunla konuşurmuş. Ona güzel güzel  yemekler verirmiş. Onu severmiş.

 Küçük kuş ‘ Neden insanoğlu bize zarar vermek istedi ‘ demiş.

 Kuşlar ‘ İnsanoğlu böyledir. Onlara ait olan bir şeye dokunduğumuzda hep böyle yaparlar. İnsanoğlunu gördüğün zaman kaçman lazım ‘ demişler.

 Böyle böyle kuşlarla küçük kuş gezmiş dolaşmış. Ağaçlara konmuş. Farklı yerler görmüş. Sonunda çok yorulmuş çok acıkmış. Arkadaşlarına ‘ Arkadaşlar ben çok acıktım ne yiyeceğiz *?’ demiş. Kuşlar ‘ Hadi gidelim bir ağaç dibine belki insanoğlu ekmek bırakmıştır ‘ demişler. Hepsi beraber gitmişler. Bakmışlar ekmek hemen koşup yemeye başlamışlar. Küçük kuş hiç beğenmemiş. Bir süre başka yiyecek bir şey beklemiş bakmış başka yiyecek bir şey yok ne yapsın karnıda aç yemeye karar vermiş. Ma diğer kuşlardan birkaç kırıntı kalmış onları yerken birden kocaman kuşlar gelmiş. Küçük kuşun arkadaşları gelen kap kara koca gagalı çirkin kuşları görünce çok korkup kaçmaya başlamışlar küçük küşada bağırmışlar ‘ Kaç kaç kargalar geldi. ‘. Küçük kuş ne olduğunu anlamasada onlarla kaçmaya başlamış. Bu sırada birkaç kara karga peşlerine takılmış. Üstlerinden uçan karga güneşi karartıp üstlerine gölge gibi çökmüş son anda gagasından kaçmayı başarmışlar. Kendilerini bir ağaç tepesine zor atmışlar. Nefes nefese kalmışlar.

 Küçük Kuş ‘ Neler oluyor. Neden büyük  kuşlardan kaçtık. Onlarda kuş değil mi? Bizim arkadaşlarımız değiller mi? Neden bizim peşimizdeler ?’ demiş.

 Kuşlar ‘ Onlar kötüler kendilerinden küçük kuşları avlarlar. ‘ demişler.

 Küçük kuş çok korkuş: ‘ Ne avlamak ne demek ?’

 Kuşlar ‘ Bizi yerler !’ dediklerinde küçük kuş korkudan titremeye başlamışlar. Kuşlar kaçıp gitmeye hazırlanırken kargalar gülüyorlarmış. ‘ Sizi küçük şeyler. Sen o güzel renkli tüylerini yolup senden güzel bir yemek yapacağız ‘ diyorlarmış. Kuşlar kaçmaya hazırlanırken küçük kuş ‘ Arkadaşlar ben sizinle gelmek istemiyorum. Beni evime geri götürür müsünüz?’ demiş. Kuşlar ‘ Tabii götürürüz ‘ demişler. Küçük kuşu evine getirmişler . Küçük kuş evine girerken ‘ Arkadaşlar her ey için teşekkür ederim ama ben evimde mutluyum. Burada güvendeyim. Yemeğimde var sıcak bir yatağımda . Siz de kendinize iyi bakın. Beni gezdirip dünyayı tanımama yardım etiğiniz için teşekkür ederim ‘ demiş. Kuşlar ‘ Ama neden bu kafeste yaşama istiyorsun ‘ demişler .  Küçük kuş ‘ Ben sizin gibi kimden kaçılır kimden kaçılmaz bilmiyorum. Ben nereden yemek bulunur bilmiyorum. Benim insanoğlum bana hiç kötü davranmaz. Ama dışardaki insanoğlulları kötü . Ben bunlarla baş edemem. Siz de kendinize dikkat edin . Beni ziyarete gelin ‘ demiş. Kuşlarda onu ziyarete geleceklerine söz verip gitmişler. Küçük kuş da yaşadığı tehlikeleri düşünüp güvenli evinde olduğu için memnun olmuş ‘ Keşke özgür bir kuş olsaydımda  tüm dünyayı gezecek cesaretim olsaydı. Ne güzel olurdu. Özgür doğma ne güzelmiş.Şu küçük evin dışındaki dünyayı da tanırdım ‘ diye düşünmüş.

Mavi İlkay Masal.

Değerlendirme: 1 / 5.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s