ÇİÇEK

ÇİÇEK
Bir zamanlar yerin altında açan bir çiçek varmış. Bu çiçek bir gün’ yerin üstünde açmak istiyorum. Güneşi görmek bana bakanlara neşe , mutluluk, neşe vermek istiyorum. Ben onları mutlu ederken toprağımda büyüyeceğim. Güneşle şenleneceğim; neşelenip neşelendireceğim ‘ demiş.
Arkadaşları ‘Yapma yer üstünde kötü insanlar , Kötü canlılar var senin güzelliğin kıskanırlar. Senin sahibin olmak isterler. Senin toprağında yaşayacağını anlamaz sana kıyarlar. Senin canını almaya hakları var sanırlar’ demişler.
Çiçek arkadaşlarını dilemememmiş. Yer yüzünde açmış. Bakmış güneş parıl parıl parlıyor çok mutlu olmuş. Güneşle ısınmış canlanmış güzelleştikçe güzelleşmiş. Toprak ona cömert davranmış. Ağaçlar dallarıyla gölge yapıp serinletmiş. Çiçek çok mutluymuş. Bir de bakmış arılar geliyor. Üstüne konup onu kokluyorlar . Arı’ Oh mis gibi kokuyorsun. Renklerinde çok güzelmiş. ‘ demişler . Çiçek çok mutlu olmuş daha renleri canlanmış. Kokusu dağlara taşlara yayılmış. Her canlı gelip kokluyor iltifatlar edip gidiyormuş. Çiçekte hepsine teşekkür ediyormuş.
Bir gün bir garip canlı gelmiş. Önce çiçeğin tepesinde dikilip iki kocaman gözü ile ona bakmış. Sonra o kocaman gövdesi ile üstüne eğilip güneşini kapamış. Sonra onu koklayıp. ‘ Oh mis gibi koku senden geliyormuş. Renklerinde çok güzelmiş. Sen çok güzel bir çiçeksin . ‘ demiş.
Çiçek çok mutlu olmuş. ‘Korkmama gerek yokmuş. Beni çok beğendi. Çok sevdi. Mutlu oldu. ‘ diye düşünmüş.
İnsanoğlu ‘ Hım sen çok güzelsin. Benim olmalısın! ‘ demiş ve bir anda çiçeği tutup koparmış. Çiçek neye uğradığını şaşırmış. O koca gözlere baka baka yavaş yavaş topraksız, susuz kaldığı için sararıp solmuş. İnsanoğlu bakmış çiçek solup güzelliğini kaybetmiş.
İnsanoğlu’ Hım artık güzel değilsin benim içinde önemli değilsin. Hem öldün öleceksin işime yaramasın ‘ diyip çiçeği atıp gitmiş. Çiçek göz yaşları dökerek güneşe bakarak güneş, ağaçlar, toprak onun için ağlarken ölüp gitmiş.
Mavi İlkay Masal.