ÇÖP

Çöp

ÇÖP

 Günler…

 Günler geçmişti.

 Dilenci  bir market önünde dilenirken karısı polis tarafından alındı. Birkaç sokak arayla dilenen çocuklarıda

 Yaşlı dilenci aylar sonra gene aynı market önündeydi;

Hafızası kuvvetli birkaç kişi onu tanımıştı ;

 ‘ Bu adam geçen ay burada değil miydi? ‘

 ‘ Buradaydı. ‘

 ‘ Ben bu adamı geçenlerde başka bir yerde gördüm. ‘

 ‘ Bende iki gün önce gördüm bir arabaya biniyordu eli kolu doluydu !’

 ‘ Demek bizden aldığı parayla sefa sürüyor. ‘

 ‘ Vay sahte kar . ‘

 ‘ Bizim cebimizde ekmek parası var ona verelim o gidip arabalarla gezsin. Benim arabam yok. Bunun var .’

 ‘ Ben buna geçen ay cebimde para yokken yağ alıp verdim. Bu ay bak kendime alamıyorum. Sahtekar. ‘

 ‘ Seni rezil . ‘

 ‘ Defol git . ‘

 ‘ Çoluk çocuğumuzun parasını yedin defol . ‘

 Arbede başlamıştı . Birkaç kişi yaka paça tutmuş adamı uzaklaştırırken;

 ‘ Bir daha seni burada görürsek polise haber veririz. ‘

 ‘ Polis bunlara ne yapsın. Bir daha seni  burada görürsem evire çevire seni döverim.

 Adam yakası paçası yırtılmış giderken karısının polis tarafından alındığını duyunca eli ayağı dolaştı. Karısının karakoldan serbest bırakmasını  bir köşede beklerken arayan kızı diğer karısınında  ve kardeşinin de zabıta tarafından alındığını söylüyordu. Kızın bir haberi daha vardı. Diğer karısının ise  kardeşlerinini kovaladığını . Kadının bir yerde saklanmaya çalışırken düşüp bacağını kırdığını söylediğinde adam ne yapacağını bilmedi. Sabah kadar her şey daha berbat olmuştu. Karısının üç ay yatacağını öğrendi. Oğullarından ikisinin askere alındığını. Diğer çocukların kötü koşularda yaşadıkları için sosyal hizmetlerce alındığını haberi geldi. Karısı birkaç saat sonra serbest kaldı. Diğer karısı topladığı bütün parayı zabıtaya vermişti. Adam sonunda çaresiz karılarını bir araya getirdi. Mahalleye dönemeyen karısı bacağı kırılan karısına bakacaktı. Bundan haberi olmayan karısı kıyameti kopardı. İki karısı çalışmayacaktı; üstüne üstlük iki kadın her gün kavga etmeden duramıyordu.

 Toplayıcı gecenin sesleri arasında kayboluyor karısıyla çöpleri toplarken yanlarından geçenlerin rahatsız eden bakışlarını , tavırlarını görmemek için sürekli çalışıyorlardı.

 Toplayıcı evine geldiğinde huzurla dinleneceğini düşünürken dilencinin evinden gelen gürültüye şaşırdı. Hep müzik eğlence sesi gelen evden gürültü patırtı çocuk ağlaması geliyordu. Bu böyle uzun süre devam etti. Dilenci işleri bozulunca üç evi bir ev yapmış her gece gündüz kavga eden aileleri arasında ne yapacağını bilmez olmuştu. Hiçbir yerde barındırılmıyordu. İş yoktu , huzur yoktu parada yoktu.

 Toplayıcı her gün huzurla evine geldi. Bir gün bir çöpte bir torba altın buldu . Gidip polise verdi. Bu altın bir kuyumcunundu. Bir hırsız çalıp kaçmıştı. Takip edilince çöpe atmıştı. İzini kaybetirince gelip alırım dediği altınlar toplayıcının eline geçince sahibine döndü. Sahibi yaşlı bir adamdı. Toplayıcıya iş teklif etti. ‘ Ben yaşlıyım bir yardımcıya ihtiyacım var. Bir daha soyulmak istemiyorum. Bana dürüstlüğünü ispatlayan sana güveneceğimi biliyorum. Gel benimle çalış. Benim iki katlı evim var. Sen alta otur ben üste. Dükkanımda çalış ortada kalmazsın ‘ dedi . O gün toplayıcının hayatı değişti. Toplayıcı ter temiz güzel bir evde mutlu huzurlu çalışıp çabalayarak yaşadı.

Mavi İlkay Masal.

Değerlendirme: 1 / 5.

2 yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s